Skip to content

MAKİNA DEĞERLEMESİNDE MÜLKİYET HAKKI TESPİTİNİN ÖNEMİ

Değerleme sektöründe, UFRS, işletme rehni, ortaklığın giderilmesi, ortaklığa katılım, alım/satım, leasing işlemi, teminat amaçlı diğer tüm işlemler v.b. gibi muhtelif kullanım amaçlarına esas teşkil etmesi amacıyla makina değerleme raporları tanzim edilmektedir. Makina değerlemesi genel ve esas itibariyle teknik durum ve mülkiyet hakkı durumu olmak üzere iki genel başlık altında yürütülmektedir. Bu başlıkların birçok alt kırılımı olmakla birlikte bu yazımızda değerlemeye tabi tutulacak bir makinanın mülkiyet hakkı durumunun tespitinin önemi hakkında bilgiler aktarılmaya çalışılmıştır.

Değerlemeye tabi tutulacak olan makinaların mülkiyet hakkı durumlarının, daha anlaşılır bir ifade ile sahipliğinin kime ait olduğuna ilişkin yorumların ilk ve ana kaynağı, makinanın ilgilisi olan kişi yada kuruluşlardan elde edilecek olan muhasebesel donelerdir. Temin edilen muhasebesel doneler, mizan kayıtları, amortisman tabloları, faturalar, gümrük beyannameleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu belgelerin, tespiti yapılan ve değerlenecek makinaya ait olup olmadığını kesin olarak yorumlamak çoğu zaman çok güç olmaktadır. Özellikle muhasebe mizan ve amortisman tablolarında kullanılan kayıt dili ile teknik makina tasvirleri arasında çoğunlukla büyük farklılıklar görülmektedir. Bu nedenle sunulmuş olan muhasebesel donelerin makinaya aitliğinin yorumlanabilmesi için birkaç muhasebesel ve teknik doneyi bir arada mütaala etmek gerekmektedir. Fatura örnekleri bu konudaki en büyük rehber özelliğindedir. Zira, tanzim edilen çoğu faturada, makinanın teknik özelliklerinden en az biri (tipi, modeli, seri numarası, kapasitesi v.b. gibi) tasvir edilmektedir. İthal makinalar için gümrük beyannameleri de bu konuya destekleyici ışık tutabilmektedir. Sadece mizan veya amortisman kayıtları ile bir makinanın sahipliği hakkında yorum yapmak risk arz edebilecek bir çalışma olacaktır.

Yukarıdaki paragrafta açıklanmış olan tespit edilen makina-muhasebesel belgesi eşleştirmesi çalışmasından sonra ulaşılmaya çalışılan sonuca, yani makinanın sahipliğine yorum yapma aşamasına geçilir. Faturalar ve gümrük beyannamelerinde belgelerin hangi kuruluş adına tanzim edilmiş olduğu belirtildiğinden makina sahipliği hususunda doğrudan yorum yapılabilmekte iken mizan ve amortisman tablolarında bu yorum doğrudan yapılamamaktadır. Bu nedenle muhasebesel kayıtlarda kullanılmış olan kayıt kodlarının açılımının dikkate alınması gerekmektedir. Firmaya ait makina-teçhizat, leasingli makina-teçhizat, yapılmakta olan yatırımlar v.b. gibi. Unutulmamalıdır ki, bir firmanın muhasebe kaydı sadece öz sermayesi ile temin edilmiş olan makinaları değil, leasing, yatırım teşviği v.b. gibi yollarla edinilmiş olan makinaları da ihtiva eder. Bu konuların net tespitinde muhatap olunan firmanın muhasebe departmanından teknik destek almak en sağlıklı yol olmaktadır.

Kısa ve özet teknik anlatım sonrasında bu yazımızın asıl konusu olan, değerlemeye konu olan bir makinanın mülkiyet hakkının sağlıklı tespitinin önemine geçecek olursak;

Herhangi bir tasarrufa konu edilecek bir makina değerleme raporunda, ilgilisine ait olduğu yorumlanan ve değeri tahmin ve takdir edilen makinalar teminat/rehin altına alınmakta ve karşılığında nakde çevirme işlemlerine konu olmaktadır. Bu nedenle, herhangi bir şekilde makinaları rehin altına alan taraf makinaları satışa arz ettiğinde bu işleme engel olacak bir kısıtlama ile karşılaşmaması gerekmektedir. Başta leasing işlemi olmak üzere salt olarak firmaya ait olmayan ve finansal kiralama v.b. gibi edinim yolları ile satın alınmış olan makinalar programlanan şekilde ödemelerinin yapılmaması halinde ilgilileri tarafından el konularak bulundukları mahallerden götürülmektedir. Bu tip bir makina için hazırlanmış olan değerleme raporunda mülkiyet hakkı durumu özenli olarak araştırılmadan firma aktiflerinde kayıtlı olarak tasvir edilip bir değer takdirinin yapılmış olması halinde gerek rapor hazırlayıcısı taraf, gerekse rapor kullanıcısı taraf açısından büyük risk ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle değerlemeye konu herhangi bir makinanın mülkiyet hakkı durumu için değerleme raporlarında herhangi bir belgeye dayandırılmadan kesin yorumlar yapılmamalı, şüpheli durumlar ilgilisine raporda açık olarak belirtilmelidir.

Makina değerleme raporlarında değerlemeye konu olan makinaları, tasarruf sahipleri teminat aşamasında, çok genellikle, tapu kayıtlarına teferruat olarak ve/veya ticaret odalarında noter tasdikli işletme rehin listesi şeklinde kayıt altına almaktadır. Bu işlemler, makinaların mülkiyet haklarına ilişkin muhasebesel donelere göre yapılmış olan yorumlarda bir hata olsa bile, rehni veren kişi yada kuruluş açısından resmi bağlayıcılıklar elbette taşımaktadır. Ancak, belirtmekte fayda vardır ki, yukarıda belirtilen şekilde mülkiyet hakkı araştırması yapılmadan tanzim edilmiş olan birçok değerleme listesine göre tanzim edilmiş olan teferruat kayıtlarında veya rehin listelerinde salt olarak firmaya ait olmayan birçok makinanın yer alması da kuvvetle muhtemeldir. Bu tip durumlar teminat sahipleri açısından en iyi ihtimalle birçok zaman ve yasal prosedür zahmetine neden olacaktır.

Bu hususlarla birlikte birçok firmanın ilgililerine; muhasebe kayıt şeklinden ve/veya makinaları ikinci el olarak edinim şekillerinden kaynaklı olarak, değerlemesi talep edilen bir makina parkının mülkiyet hakkını net ve detaylı olarak ortaya koyabilme imkanları olamayabilmektedir. Arsası, binaları ve makinaları ile komple satın alınmış ve makinaları detaylandırılmamış olan fabrika alım-satım işlemleri bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Gerek bu tip durumlarda, gerekse yukarıda açıklanmış olan özelliklerdeki makina değerlemelerinde, elde edilecek tüm muhasebesel donelere ilaveten değerleme konusu makinaların ilgilisi olan firmalardan, değerlemeye esas alınacak makinaların firmaları aktiflerinde kayıtlı olduğuna dair, imzalı ve tasdikli taahhütname belgelerinin, imza sirküleri ile birlikte temin edilmesi, değerleme tarafı açısından en sağlıklı yol olacaktır. Zira, ağırlıklı olarak teknik ve mühendislik üzerine bina edilen makina değerlemesinde, çok kısa süre içerisinde ve sınırlı evraklar ışığında, mülkiyet hakkı durumuna ilişkin yorumlar yapmak her zaman hata payı ihtiva eden bir işlemdir.

Sektörümüzde her konuda olduğu gibi bu konuda da her geçen gün daha teknik ve olumlu adımlar atılmaktadır. Gerek değerleme cephesinden, gerek tüm tasarruf sahipleri cephesinden, rapor tanzim sürecini kısaltacak daha somut yöntemlerin geliştirilmesi en başta zaman kaybının ve maddi risklerin önüne geçecektir. Sektörümüzde bir değerleme raporunun tanzim edilebilmesi için birçok meslek dalını bir arada icra etme zaruriyeti olduğu bir gerçektir. Makina değerlemelerinde teknik tespit ve araştırmalara daha fazla ağırlık verebilmek için makinaların muhasebesel anlamdaki durumlarının ilgili firma ile tasarruf sahipleri arasında resmi prosedür dizileri ile çözümlenmesi, makina mühendisi değerleme uzmanlarının daha basit ve sonuca götüren muhasebesel belgeleri esas alarak raporlama yapabilmesi en sağlıklı yol olacaktır.

Ülkemizdeki tüm makinaların her daim çalışması, tüm fabrikalarının bacalarının her zaman tütmesi ve istihdamın her zaman devam etmesi dilek ve temennilerim ile yazımızın faydalı olduğu umar, teşekkürlerimi sunarım.